Ruhu olan mistik bir bölge burası. Hem çok soğuk hem de inanılmaz sıcak. Aynı öykü kitaplarında hikayeleştirilen ülkeler gibi başka bir boyut sanki masal diyarı Patagonya.
‘Yedi saate yakın uçuş, üç saat otoyol ve Van’da konakladıktan sonra sabah saat 05:00’da Patagonya’da bulunan Torres del Paine Milli Parkı‘na ulaştık. Yarı uykulu ve transtaymış gibiydim ki; saat 08:30’da Güneş’in ilk ışıklarıyla uyandım. Pencereden dışarı baktığımda gözlerime inanamadım! Mavinin yeşil ile dans ettiği akıl almaz görsel şovda kaybolmamak mümkün değil idi. Öyleyse gün başlasın. Elveda yorgunluk!
Patagonya, Arjantin ve Şili’deki bölgelerin bir parçasıdır. Ancak sabit bir sınırlandırma yoktur. Antartika’dan fazla uzakta olmadığınız görülebilir ve hissedilebilir. Burası, dünyanın güneyinde az bilinen; fakat kendi sihrine ve cazibesine sahip mistik bir ülke. Dünyanın son kalmış orijinal buzullarına ve milli parklarına ev sahipliği yapan eşsiz bir diyar.
Bu Milli Park, Patagonya’nın tartışmasız en değerli ışığıdır. Parkın sınırları devasa buzullarla çevrili ve park, birçok yabani hayvanların da doğal yaşam alanı. Lamalar, deve kuşları, yüzlerce kuş türleri ve kondor da dahil olmak üzere pek çoğu burada yaşıyor. Gri buzulların olduğu alanı görmek gerçekten büyülü bir an. Güneş ışığında göle yansıyan ve milyonlarca ton ağırlığındaki kristalize buzları gördüğümde dünyanın ne kadar şaşırtıcı ve nasıl eşsiz doğal güzelliklere sahip bir yer olduğunu bir kez daha anladım.’
Norman’ın notlarından…
Nasıl Gidilir?
Türkiye’den Arjantin ya da Şili’nin başkentlerine uçun. Her iki rotadan da Patagonya’ya geçişiniz mümkündür.
Tags: patagonyadaki gri buzullar, patagonyaya nasıl gidilir, Torres del Paine Milli Parkı